
Sofralarımızın şıklığını masa örtüsü, oturma düzeni, aydınlatma, süsler, çiçekler ve elbette servis-sunum gereçleri ortaya çıkarır.
Davetin niteliği, yani resmi, yarı resmi veya samimi olup olmadığı seçimlerinizi değiştirir. Resmi bir davet sofrası için gösterişli seçimlere yönelirken, sıcak samimi bir sofrada gösterişten ziyade rahatlığa vurgu yapan seçimler yaparız.
Arka planda yemeğe eşlik eden müzik, oda kokusu tercihi ve mönü bile davetin kimliğine göre farklılaşır.
Yemek takımı, çatal, bıçak, kaşık, bardak gibi temel gereçlerin dışında, sofralarımızın şıklığını artırmak üzere suplalar, sunumluklar, özel peçeteler ve peçete yüzükleri (halkaları) kullanırız.
Şık, uyumlu, etkileyici...
Temel olarak çabamız şık, uyumlu ve etkileyici bir birliktelik ortaya çıkartmaktır. Bu doğrultuda materyallerin renk, biçim, ebat uyumları da belirleyici hale gelir.
Her şeyin olabildiğince sade seçildiği bir sofrada tek bir çiçek aranjmanı kendi başına olağanüstü bir etki yaratabilir. En ufak detayına kadar ince ince hazırlanmış büyük bir davet sofrasında unutulmuş ufacık bir detay etkiyi kırabilir. Bu nedenle taslak sofra planımız gerçeğe aktarıldığı zaman, misafirler gelmeden önceki son kare için el altında bir iki pratik malzeme bulundurmak faydalı olacaktır.
Çoğu konuda olduğu üzere, davet sofraları için de, taslağı yazılı hale getirmek, listelerle çalışmak, finalde önemli bir unsurun gözden kaçmamasını sağlayabilir.
Ahengi yakalamak...
Beynimiz karmaşıklıkları basite indirgemek sistemi ile çalışıyor. Bir misafir, bir davet sofrasında her bir detayı ayrı ayrı değerlendirmiyor ama işin nihayetinde, genel değerlendirme sonucunu tüm detayların bütünlüğü etkiliyor.
Ortama, renklere, mevsime, sadeliğe, ahenge, malzeme seçimlerine... Tümüne genel, çok boyutlu bir kompozisyon olarak bakmalıyız.
Sofralarımızın eskisi gibi neşeli, kalabalık ve coşkulu olduğu günlere tez zamanda kavuşalım...
Mutlu günler.
Bir yorum bırak